Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye Yüzyılı'nda aile yapısının güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım atarak, 15 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımı üzerinde düzenlemeler yapılacağını açıkladı. Bu açıklama, İstanbul Aile Vakfı tarafından düzenlenen "3. Aile Çalıştayı: Sosyo-Kültürel Riskler ve Aileye Yönelik Tehditler" programında yapıldı. Göktaş, ailenin korunması ve güçlendirilmesi için gerekli stratejilerin belirlenmesi gerektiğinin altını çizerken, dijitalleşmenin aile üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Düzenlemenin, çocukları dijital dünyanın tehlikelerinden korumayı amaçladığını belirtti.
Bakan Göktaş, konuşmasında değişen dünya koşullarının aile yapısını nasıl etkilediğine dair örnekler verdi. Tarım ve sanayi devrimlerinin aile yapısını dönüştürdüğünü vurgulayan Göktaş, şimdi de dijital devrimin etkisi altında olduğumuzu ifade etti. Bu devrimin, diğerlerinden farklı olarak sessiz ve derin bir etki yarattığını dile getirdi. Özellikle çocukların dijital dünyadaki deneyimlerinin, aile içindeki iletişim ve bağları zayıflattığını belirtti. Dijitalleşmenin, ailelerin karşılaştığı meydan okumalar arasında en önemlisi olduğunu söyledi.
Dijital dünyanın çocuklar üzerindeki etkilerine değinen Göktaş, çocukların artık oyunlarını sokakta değil, algoritmalarla yönetilen sanal ortamlarda deneyimlediğini belirtti. Siber zorbalık, yanlış bilgi ve çevrimiçi istismar gibi risklerin arttığını ifade etti. Bu durumun aile içindeki iletişimi azalttığını ve ortak zaman kavramını zayıflattığını vurguladı. Ayrıca, gençlerin başarı anlayışının da değiştiğini, artık beğeni sayısının daha önemli hale geldiğini söyledi. Ebeveynlerin ise çocuklarının hızla değişen dünyasını anlamak için daha fazla çaba sarf ettiğini dile getirdi.
Bakan Göktaş, tüketim kültürünün hızla büyüdüğünü ve bu dönemde aile bağlarının zayıfladığını aktardı. Bireyselleşmenin artmasıyla birlikte mahremiyet bilincinin belirsizleştiğini ve cinsiyetsizleştirme gibi propaganda faaliyetlerinin yayılmaya başladığını belirtti. Bu durumların aileyi tehdit eden unsurlar arasında yer aldığını ifade eden Göktaş, teknolojinin sunduğu olanakların yanı sıra doğurduğu tehditlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Aileyi yeniden güçlendiren ve toplumsal dayanışmayı canlandıran politikaların gerekliliğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleriyle ilan edilen "2025 Aile Yılı"nın önemine değinen Göktaş, bu yılın aileyi merkeze alan yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu ifade etti. Aile meselesinin bir beka meselesi olduğunu belirterek, aile dostu bir ekosistem inşa etmenin temel önceliklerinden biri olduğunu vurguladı. Bu ekosistemin sadece sosyal politikalarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda kültürel bir inşa süreci olduğunu ifade etti. Ailenin değerinin, toplumun tüm dinamiklerine yeniden hatırlatılmasının önemine dikkat çekti.
Bakan Göktaş, aile dostu şehirlerin ve sosyal yaşam alanlarının artması için yerel yönetimlerle iş birliği yapıldığını belirtti. Ayrıca, çocukların gelişimine uygun içerik üretimini teşvik etmek amacıyla medya ve dijital platformların temsilcileriyle görüşmelerin yapıldığını ifade etti. 15 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımına yönelik düzenlemenin yakın zamanda hayata geçirileceğini belirten Göktaş, çocukların dijital haklarının korunmasında ulusal ve uluslararası farkındalığa öncülük ettiklerini vurguladı.
Çocuk sahibi olmak isteyen ailelere destek vermeye devam ettiklerini belirten Göktaş, sosyal risk haritalarıyla ihtiyaçların erken dönemde tespit edilerek hizmetlerin sahada daha etkin bir şekilde sunulacağını ifade etti. 2025 Aile Yılı'nın, fikirden eyleme geçişin yılı olacağını vurgulayan Göktaş, gelecekteki stratejilerin kalıcı hale getirileceğini belirtti. Aile değerlerinin korunması ve toplumsal bağların güçlendirilmesi adına atılacak adımları, tüm toplumun ortak sorumluluğu olarak gördüğünü söyledi.
Sonuç olarak, Göktaş, ailenin korunmasının sadece bir politik karar değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceği için hayati bir mesele olduğunu vurguladı. Aileyi korumanın, çocukları ve geleceği korumak anlamına geldiğini belirterek, aile dostu bir ekosistem inşasının önemine dikkat çekti. Tüm kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve medya ile işbirliği içerisinde çalışarak aile değerlerini koruma hedefinin gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye Yüzyılı’nda aile bağlarının güçlendirilmesi ve dayanışmanın artırılması için gerekli adımların atılacağı mesajını verdi.
Yorumlar
Toplulukla düşüncelerini paylaş
İlk yorumu sen yaz.