Türkiye'de çevre bilincinin artırılması ve atık yönetimi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen 2026 Sıfır Atık Yarışması'nın başvuruları resmen başladı. Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sıfır Atık Vakfı işbirliğiyle organize edilen bu yarışmaya, ulusal düzeyde Türkiye'deki öğrenciler ve okulların yanı sıra uluslararası düzeyde de Türkiye'ye bağlı eğitim kurumları katılım gösterebilecek. Yarışma, hem resmi hem de özel okullarda eğitim gören öğrencilere açık olup, bu kapsamda Türkiye'deki tüm okullar ve yurt dışında Türkiye Maarif Vakfı okulları ile eğitim müşavirlikleri de yer almakta.

Yarışmanın temel amacı, öğrencilere çevre bilinci kazandırmak, atık üretimini azaltmak ve sürdürülebilir yaşam kültürünü yaymak. Bu bağlamda, geri dönüşüm ve ileri dönüşüm uygulamalarını teşvik etmek, çevre dostu projelerin geliştirilmesine katkıda bulunmak hedefleniyor. Ayrıca, bu yarışma sayesinde uluslararası düzeyde farkındalık oluşturacak yenilikçi projelerin ortaya çıkması bekleniyor. Öğrencilere, çevre sorunlarına karşı duyarlılığı artıracak bir platform sunarak, geleceğin çevre elçileri olmaları için gerekli bilinç kazandırılmak isteniyor.

Yarışma, dört ana kategoriden oluşmaktadır: "İleri Dönüşüm-Faydalı Model", "Gıda İsrafı Temalı Kısa Film", "Atıktan Sanata" ve "Yaşayan Okul Bahçeleri". "İleri Dönüşüm-Faydalı Model" kategorisinde lise öğrencileri, eski veya kullanılmayan malzemelerden yeni, işlevsel ürünler tasarlayarak katılım gösterebilecekler. Bu sayede öğrencilerin yaratıcılıklarını ortaya koymaları ve atıkları değerlendirerek yeni eserler üretmeleri teşvik edilecektir. Diğer bir kategori olan "Gıda İsrafı Temalı Kısa Film" ise ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilere yönelik olup, bu öğrenciler kendi teknikleriyle hazırladıkları kısa filmlerle yarışmaya katılabilecekler.

"Atıktan Sanata" kategorisi, yalnızca Türkiye'deki resmi ve özel okullarda eğitim gören öğrencilere açıktır. Bu kategoride, öğrenciler atık malzemelerden sanatsal eserler veya ürünler tasarlayarak yaratıcılıklarını sergileyebilecekler. Ayrıca, "Yaşayan Okul Bahçeleri" kategorisi, uluslararası düzeyde tüm resmi ve özel okullara açıktır. Bu kategoride okul bahçelerinde uygulanan sürdürülebilir yaşam projeleri, görseller ve metinlerle özetlenmiş posterlerle değerlendirilecektir. Okulların gerçekleştirdiği yeşil alanlar, kompost alanları, organik tarım bahçeleri gibi projeler, çevre bilincinin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak.

Yarışmaya katılacak eserler, çeşitli aşamalardan geçerek değerlendirilecektir. Okul düzeyinden başlayarak ilçe, il, ulusal ve uluslararası değerlendirme basamakları, bir komisyon tarafından gerçekleştirilecektir. Bu süreç, eserlerin kalitesinin artırılması ve en iyi projelerin öne çıkartılması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Dereceye giren öğrencilere, kategorilerine uygun çeşitli ödüller verilecek. Ayrıca, "Yaşayan Okul Bahçeleri" kategorisinde ödül alan okullar, çevre beratı almaya da hak kazanacaklar. Bu durum, okulların çevre dostu uygulamalarını teşvik etmek adına önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır.

Yarışmanın başvuru tarihleri de oldukça önemlidir. Yurt içindeki katılımcılar için son başvuru tarihi 2 Şubat 2026 olarak belirlenirken, uluslararası katılımcılar için bu tarih 23 Ocak 2026'dır. Başvuruların zamanında yapılması, öğrencilerin projelerini en iyi şekilde hazırlayabilmeleri adına önem taşımaktadır. Bu tarihler, öğrencilere projelerini geliştirmek ve sunmak için yeterli süre tanırken, aynı zamanda yarışmanın düzenlenmesindeki süregeldiği disiplinin bir parçası olarak da değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, 2026 Sıfır Atık Yarışması, öğrencilerin çevre konusundaki farkındalıklarını artırmayı ve sürdürülebilir yaşam kültürünü yaymayı hedeflemektedir. Bu tür etkinlikler, toplumun çevreye olan duyarlılığını artırmakta ve genç nesillerin çevre bilinciyle yetişmesini sağlamaktadır. Yarışma, Türkiye genelinde ve uluslararası düzeyde birçok okulun katılımıyla gerçekleşecek olup, gençlerin yaratıcılıklarını ve çevreye olan duyarlılıklarını sergilemeleri için bir fırsat sunmaktadır. Böylelikle, geleceğin liderlerinin çevre sorunlarına karşı daha bilinçli ve duyarlı bir yaklaşım geliştirmeleri mümkün olacaktır.