Ankara'nın Etimesgut ilçesinde meydana gelen üzücü bir olayda, Öztürk ailesinin iki çocuğu, komşularının beslediği pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğradı. Olay, akşam saatlerinde pazar alışverişinin ardından evlerine dönen aile üyelerinin asansörde karşılaştıkları köpekle karşılaştıkları esnada gerçekleşti. 1,5 yaşındaki Efe ve 5 yaşındaki ablası Doğa, köpeğin aniden saldırısına maruz kaldı. Yaralanan çocuklar, olayın ardından hızla Bilkent Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı ve burada yoğun bakımda gözetim altına alındı. İlk belirlemelere göre çocukların hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi, ancak yaşanan olayın aile üzerinde yarattığı travma derin.

Olayın detaylarını aktaran baba Adem Öztürk, pazar alışverişinden dönerken eşinin ve çocuklarının asansörde olduğu sırada köpeğin aniden dışarı fırladığını ifade etti. Bu durum, çocukların hiç beklemediği bir anda karşılaştıkları bir tehlike haline geldi. Öztürk, köpeğin kızının göğsüne ve oğlunun yüzüne saldırdığını belirterek, “Gördüğümde ağlıyorum, nefes alamıyorum,” sözleriyle yaşadığı dehşeti dile getirdi. Ailenin yaşadığı bu olay, sadece fiziksel yaralanmalarla sınırlı kalmayıp, psikolojik etkileriyle de aileyi derinden sarsmış durumda. Çocuklarının yaşadığı korku, aile bireylerinin ruh sağlığını da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor.

Baba Öztürk, olaydan sonra apartman sakinlerinin daha önce bu köpekle ilgili şikayette bulunduklarını dile getirerek, yetkililerin duruma müdahale etmesini talep etti. “Apartmanda kaç kişi şikayetçi oldu ama hiçbir şey yapamadılar,” diyerek, yaşanan durumu protesto etti. Bu durum, toplumda hayvanların sorumluluk sahibi bir şekilde beslenmesi gerektiği konusundaki tartışmaları da alevlendirecek nitelikte. Öztürk, komşularının köpeği hakkında daha önce yapılmış şikayetlerin dikkate alınmadığını ve bu durumun çocukları için ciddi sonuçlar doğurduğunu vurguladı.

Olayın ardından sosyal medyada ve yerel basında, pitbull cinsi köpeklerin tehlikeleri hakkında tartışmalar başladı. Bazı hayvan severler, bu tür köpeklerin tehlikeli olmadığını ve eğitildikleri takdirde sorun yaratmayacaklarını savunurken, diğerleri ise köpeklerin doğası gereği potansiyel bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Bu tartışmalar, toplumda köpeklerin sahiplenilmesi ve bakılması konusunda farkındalığın artırılmasına yönelik bir çağrı niteliği taşıyor. Ayrıca, bu tür olayların önlenmesi için eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının gerekliliği vurgulanıyor.

Olayın ardından, Öztürk ailesinin yaşadığı travmanın etkileri daha da derinleşti. Çocukların yaşadığı korkunun yanı sıra, aile içinde de gerginlikler ve kaygılar ortaya çıktı. Özellikle çocukların psikolojik durumu, aile üyeleri tarafından büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Sağlık durumu iyi olsa da, yaşadıkları travmanın uzun vadede nasıl etkiler yaratacağı konusunda belirsizlikler söz konusu. Bu tür olayların çocuklar üzerinde bıraktığı kalıcı izler, ailelerin dikkat etmesi gereken önemli bir konu olarak öne çıkıyor.

Geçmişte benzer olayların yaşanması, bu tür durumların ciddiyetinin toplum tarafından daha iyi kavranması gerektiğini gösteriyor. Birçok aile, evlerinde besledikleri hayvanların sorumluluğunu üstlenmekte yetersiz kalıyor. Bu olay, hayvan sahipliğinin sadece sevimli bir dost edinmekten ibaret olmadığını, aynı zamanda ciddi bir sorumluluk gerektirdiğini bir kez daha hatırlatıyor. Hayvanlar, insanların hayatına katılmadan önce dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, Ankara'da yaşanan bu olay, hem ailenin hem de topluluğun hayvan sahipliği ile ilgili bilinçlenmesi gerektiğini gösteriyor. Olayın ardından Öztürk ailesinin yaşadığı travmanın yanı sıra, komşular arasında da bir endişe ve kaygı ortamı oluştu. Hayvanların eğitimi ve bakımı konusunda daha fazla bilgi ve bilinç seviyesi oluşturulması gerektiği aşikar. Yetkililerin olayla ilgili olarak sorumluluk alması ve bu tür durumların önlenmesi adına adımlar atması, gelecekte benzer olayların yaşanmaması adına önem taşıyor.