Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan son verilere göre, motorlu kara taşıtları sayısı 2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde büyük bir artış göstermiş durumda. Ekim 2023 itibarıyla trafiğe kayıtlı araç sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 oranında artarak 30 milyon 883 bin 668'den 33 milyon 193 bin 636'ya yükseldi. Bu artış, özellikle büyük şehirlerde, özellikle de Ankara'da belirgin bir trafik sıkışıklığına neden oldu. Ankara'da 2024 yılı itibarıyla 2 milyon 783 bin 571 olan araç sayısı, bu yıl ekim ayı sonu itibarıyla 183 bin 989 artarak 2 milyon 967 bin 560'a ulaştı. Bu durum, başkentte yaşayan vatandaşların günlük yaşamlarını etkileyen önemli bir sorun haline geldi.
Ankara'daki trafik sorununu değerlendiren uzmanlar, artan araç sayısının yanı sıra şehrin aldığı göçün de bu durumu etkilediğine dikkat çekiyor. Ankara Kent Konseyi Trafik ve Ulaşım Çalışma Grubu Üyesi ve Kent Trafiği Strateji Uzmanı Ali İmran Erseven, Ankara'daki araç sayısının Türkiye genelindeki artış oranının üzerinde olduğunu belirtiyor. 2024-2025 yılları arasında Ankara'da araç sayısında görülen yüzde 6,6'lık artış, yaklaşık 184 bin araca tekabül ediyor. Erseven, bu durumun trafik akışını olumsuz etkilediğini ve şehirdeki ana arterlerde yapılan çalışmalarla trafiğin ortalama 22 dakika kadar uzadığını ifade etti. Ayrıca, "hayalet araç" olarak adlandırılan, Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş gibi illere kayıtlı olan ancak Ankara'da ikamet eden araçların da trafikte etkili olduğunu vurguladı.
Trafik sorununa dair yapılan değerlendirmelerde, sadece otomobillerin sayısının artmasının yeterli bir açıklama olmadığı belirtiliyor. Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Öcalır, sorunun daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiğini ifade etti. Ulaşımın sadece otomobillerle değil, aynı zamanda toplu taşımayla, bisikletlerle ve yürüyerek de sağlanabilmesi gerektiğine dikkat çekti. Öcalır, ulaşım planlamasında motorlu araçlardan ziyade, daha çevreci ve sürdürülebilir ulaşım türlerine yönelmenin önemini vurguladı. Şehirlerin daha yaşanabilir hale gelebilmesi için bu tür ulaşım modlarının entegrasyonunun sağlanması gerektiğini belirtti.
Ulaşımda farklı bir bakış açısının gerekliliği üzerine konuşan Prof. Dr. Öcalır, şehirlerin planlamasında yayaların, bisikletlerin ve toplu taşımanın önceliklendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bunun yanı sıra, şehirlerin ulaşım altyapısının bu tür ulaşım modlarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundu. Öcalır, dünya genelinde bu tür uygulamaların başarıyla hayata geçirildiğinin örneklerini verdi. Şehirlerin, ulaşım planlamasında daha yenilikçi yaklaşımlar benimsemeleri gerektiğini belirtti.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hediye Tüydeş Yaman, artan araç sahipliğinin trafik kapasitesini zorladığını vurguladı. Trafik sıkışıklığının sadece yoğun saatlerde değil, günün her saatinde görüldüğünü ifade eden Yaman, bu durumun trafik güvenliği ile de doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. Trafik güvenliği sorununun, sadece trafiğin sıkışıklığıyla ilgili değil, aynı zamanda hız yönetimiyle de ilgilendiğini dile getirdi. Güvenli bir kentsel hız yönetimi yaklaşımının geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Yaman, bu konuda çeşitli stratejilerin uygulanması gerektiğini vurguladı.
Ankara'daki trafik sorununu çözmek için alınacak önlemler üzerine yapılan tartışmalarda, şehir içindeki yolların eski şehirlerarası yollar haline geldiği de gündeme geldi. Yaman, şehirlerin büyümesiyle birlikte bazı yolların artık şehir içinde önemli koridorlar haline geldiğini belirtti. Eski şehirlerarası yolların, yüksek hız sınırları nedeniyle yaya ve bisikletliler için güvensiz ortamlar oluşturduğunu ifade eden Yaman, bu konuda uzmanların desteğiyle yol ve trafik güvenliği alanında gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, Ankara'daki trafik sorunu, sadece araç sayısındaki artışa bağlı bir mesele olmaktan öte, kapsamlı bir ulaşım planlaması ve sürdürülebilir stratejilerin geliştirilmesi gerektiren bir konudur. Uzmanların önerileri doğrultusunda, şehirlerin ulaşım altyapısının yeniden düzenlenmesi, farklı ulaşım modlarının entegrasyonu ve trafik güvenliğinin ön planda tutulması, Ankara'nın ulaşım sorununu hafifletebilir. Bu süreçte, vatandaşların da bu değişimlere aktif bir şekilde katılması ve toplu taşımayı tercih etmesi önemlidir. Şehirlerin geleceği, sürdürülebilir bir ulaşım sistemi ile daha yaşanabilir hale gelecektir.
Yorumlar
Toplulukla düşüncelerini paylaş
İlk yorumu sen yaz.