Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Bayraktar, "Türkiye Yüzyılında Enerji" başlıklı Milli İrade Buluşmaları programında sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Programda, Türkiye'nin enerji politikalarının geleceği ve bağımsız enerji üretimi konularında önemli açıklamalarda bulundu. Bayraktar, Türkiye'nin enerji alanında dünya genelinde daha etkin bir rol oynaması için izledikleri stratejileri detaylandırdı. Bu bağlamda, 2016 yılından bu yana uygulamaya konulan Milli Enerji ve Maden Politikası'nın, ülkenin enerji bağımsızlığını sağlama yolunda önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Bakan Bayraktar, Türkiye'nin deniz ve kara kaynaklarını etkin bir şekilde değerlendireceğini belirterek, arama çalışmalarının durmaksızın süreceğini ifade etti. Türkiye'nin enerji filosuna katılan 6. sondaj gemisinin ülkeye geldiğini anımsatan Bayraktar, bu yeni gemi ile birlikte toplamda 6 derin deniz sondaj gemisine sahip olduklarını duyurdu. Fatih, Yavuz, Abdülhamid Han ve Kanuni isimli gemilere ek olarak yeni geminin Karadeniz'e gönderileceğini belirtti. Ayrıca, Akdeniz'de de farklı projelerde bu gemilerin kullanılacağını açıkladı. Bu gelişmeler, Türkiye'nin enerji arama ve üretme kapasitesinin artacağını gösteriyor.

Enerji bağımsızlığının Türkiye için bir beka meselesi olduğunu kaydeden Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 23 yıl boyunca enerji ihtiyacını karşılamak ve dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak için politikalar geliştirdiklerini dile getirdi. Bakan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun temelini, ülkenin enerji alanında bağımsız hale gelmesi oluşturduğunu belirtirken, bu hedefe ulaşmak için tüm gayretlerinin bu yönde olduğunu vurguladı. Türkiye'nin kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak, hem enerji üretimini artırmayı hem de dışa bağımlılığı azaltmayı amaçladıklarını ifade etti.

Karadeniz'deki enerji potansiyeline dikkat çeken Bakan Bayraktar, yeni keşifler için 5-6 sondaj gerçekleştireceklerini duyurdu. Bu sondajların, Karadeniz'deki gaz üretimini ve keşif oranını artıracağını belirten Bayraktar, ülkenin enerji alanındaki dışa bağımlılığını sürekli olarak azaltmayı hedeflediklerini ifade etti. Bu çabaların, Türkiye'nin stratejik enerji hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacağına inandığını belirtti. Böylece, Türkiye'nin enerji güvenliği ve sürdürülebilir enerji politikalarının güçlenmesi hedefleniyor.

Bakan Bayraktar, yurtdışındaki enerji kaynaklarıyla ilgili yürütülen çalışmalara da vurgu yaptı. Türkiye'nin, Afrika'dan Orta Asya'ya kadar geniş bir coğrafyada petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine katılacağını belirtti. Özellikle Somali, Pakistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Irak ve Suriye gibi ülkelerde aktif bir şekilde enerji kaynaklarını araştıracaklarını ifade etti. Bu tür uluslararası iş birliklerinin, Türkiye'nin enerji alanındaki gücünü artıracağına inandığını dile getirdi. Türkiye'nin yurt dışındaki enerji yatırımlarının, ülkenin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacağı öngörülüyor.

Bakan Bayraktar, Türkiye'nin nadir toprak elementleri konusunda da önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Beylikova'da bulunan yıllık 1200 ton kapasiteli pilot tesisin çalıştığını hatırlatarak, bu alandaki potansiyelin değerlendirileceğini ifade etti. Nadir toprak elementlerinin, Türkiye için önemli bir fırsat sunduğunu vurgulayan Bayraktar, endüstriyel tesislere geçiş yaparak yıllık 500 bin ton üretim kapasitesine nasıl ulaşacaklarını araştırdıklarını açıkladı. Bu gelişme, Türkiye'nin enerji ve maden politikasında çeşitliliği artırma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Sonuç olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar'ın açıklamaları, Türkiye'nin enerji alanında bağımsızlığını artırma çabalarının kapsamını ve hedeflerini gözler önüne seriyor. Bakanın belirttiği stratejiler, ülkenin enerji güvenliğini sağlamak ve dışa bağımlılığı azaltmak için atılacak adımları içeriyor. Türkiye, hem yerli kaynaklarını hem de uluslararası iş birliklerini değerlendirerek, enerji alanında daha güçlü bir konuma ulaşmayı hedefliyor. Bu hedefler, Türkiye'nin ekonomik ve stratejik gücünü artırmada önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.