Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Gazze'de devam eden ateşkes sürecinin insani yardım çalışmalarına etkisi hakkında açıklamalarda bulundu. Son iki ay içinde, özellikle 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından Gazze'ye gelen yardımlarda bir artış gözlemlendi. Ancak, bu artışın yeterli olmadığını vurgulayan Laerke, insani yardım seviyesinin hala istenilen düzeyde olmadığını belirtti. Gazze Şeridi'ne ulaştırılan 67 bin ton gıda yardımı ile günlük 1,5 milyon öğün sıcak yemek sağlanmasının önemli bir adım olduğunu ifade etti, ancak bu yardımların çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi.

Laerke, insani yardımın sadece miktarının değil, içeriğinin de önem taşıdığını vurguladı. Özellikle Gazze'deki kış koşullarının ağırlaşmasıyla birlikte çadır ihtiyacının kritik bir hal aldığını belirtti. Mevcut çadırların, yoğun yağışlar nedeniyle sular altında kalma riski taşıdığını dile getiren Laerke, bu durumun acil barınma ihtiyacını daha da derinleştirdiğini söyledi. Dolayısıyla, İsrail yetkililerine çadır kısıtlamalarının kaldırılması ve acil yardım malzemelerinin Gazze'ye ulaşımının sağlanması çağrısında bulundu. Bu konuda uluslararası sivil toplum kuruluşlarının da yardımların ulaştırılmasında önemli bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.

Ateşkes sürecinin, gerçek bir ateşkes olup olmadığına dair kaygılarını da dile getiren Laerke, silahların susması ve bombaların düşmemesi gerektiğini ifade etti. Ancak, Gazze'de hala tam savaş koşullarının sürdüğünü ve bu durumun insani yardım çalışmalarını ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Laerke, bu ortamda her hareket için İsrail makamlarından izin alınmasının, insani yardım sürecini yavaşlattığını ve etkinliğini azalttığını kaydetti. "Ateşkesin devam etmesini ve çatışmaların sona ermesini istiyoruz," diyerek, bu konudaki beklentilerini dile getirdi.

İnsani yardım çalışanlarının güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Laerke, zaman zaman bu çalışanların hedef alındığını, bunun da yardım faaliyetlerini olumsuz etkilediğini söyledi. Bu tür olayların önlenmesi için uluslararası toplumun harekete geçmesi ve insani yardım çalışanlarının korunması adına gerekli adımların atılması gerektiğini ifade etti. Laerke, bu süreçte BM'nin ve diğer uluslararası kuruluşların çabalarının kritik önem taşıdığını belirtti.

Gazze'deki insani durumun aciliyetine dikkat çeken Laerke, uluslararası topluma çağrıda bulundu. "Uluslararası toplum ve BM üye devletleri, ateşkesi desteklemeli ve bir sonraki aşamaya taşımak için adım atmalıdır," dedi. Bu bağlamda, çatışmaların durdurulması, yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi ve sınırların açılması gerektiğini vurguladı. Laerke, bu konuda yetkililere baskı yapılmasının önemine dikkat çekti.

Geçmişte yaşanan çatışmaların ve insani yardımların kısıtlanmasının, Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiğini belirten Laerke, bu tür krizlerin uzun vadeli etkilerinin olacağını ifade etti. Geçmişteki olayların yarattığı derin yaraların, sadece insani yardım ile kapatılamayacağını, kalıcı çözümlerin üretilmesi gerektiğini söyledi. Bu nedenle, uluslararası toplumun krize kalıcı çözümler bulmak adına daha etkin bir rol oynaması gerektiğini dile getirdi.

Sonuç olarak, Gazze'deki insani yardım sürecinin, sadece mevcut kısıtlamaların kaldırılmasıyla değil, aynı zamanda kalıcı bir barış ortamının sağlanmasıyla mümkün olabileceğini belirten Laerke, uluslararası toplumun bu konuda harekete geçmesini istedi. Yardımların ulaşımı ve insani durumun iyileştirilmesi için gereken adımların atılmasının gerektiğini vurguladı. Laerke, çatışmaların sona ermesi ve Gazze halkının insani ihtiyaçlarının karşılanması için tüm aktörlerin işbirliği yapması gerektiğini ifade etti.