Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile gerçekleştirdiği heyetler arası görüşmenin ardından, önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Papa'nın Türkiye'yi ziyaretinin tarihi bir anlam taşıdığını vurgulayarak, bu ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti. Ayrıca, bu tür diplomatik ziyaretlerin uluslararası barış ve güvenliğe olan katkısını da dile getirdi. Erdoğan, Türk-İslam dünyası ve tüm Hristiyan coğrafyasına ulaşacak mesajların, barış umutlarını artıracağına inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa'nın ziyaretinin, dünyanın çeşitli bölgelerinde artan gerilimler ve belirsizlikler bağlamında gerçekleştiğini hatırlatarak, bu dönemin insanlık için kritik bir zaman dilimi olduğunu vurguladı. Ziyaretin, insanlığın ortak vicdanına hitap eden meselelerin gündeme alınması açısından önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. İkili görüşmelerde, göçün sebepleri ve insani krizlerin çözümüne yönelik ortak beklentilerin ele alındığını aktaran Erdoğan, barış ve adaletin sağlanması için atılması gereken adımlara dikkat çekti.

Görüşmede, insanları göçe zorlayan nedenlerin ortadan kaldırılmasının önemine de değinildi. Erdoğan, çatışmalar, yoksulluk, adaletsizlik ve iklim değişikliği gibi küresel sorunların çözümünde barışın savunulması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin, farklı kültür ve inançların bir arada yaşadığı bir ülke olduğu gerçeğini de vurgulayarak, Türkiye'nin bu anlamda bir köprü işlevi gördüğünü belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin uzun yıllardır farklı inançlara sahip bireylerin özgürce yaşamalarını sağladığını ifade etti.

Erdoğan, Türkiye'nin tarihi ve kültürel zenginliklerini örnek göstererek, ülkenin medeniyetler beşiği olduğunu dile getirdi. İstanbul ve diğer şehirlerdeki cami, kilise ve sinagogların bir arada varlığını sürdürmesinin, bu ortak yaşam kültürünün en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtti. 2002 yılından bu yana 100'e yakın kilise ve ibadethanenin restorasyonunu tamamladıklarını ve bu eserlerin açılışlarına bizzat katıldığını söyleyen Erdoğan, bu süreçte Türkiye'nin çok inançlı bir toplum olarak barış içinde yaşamak için çaba gösterdiğini vurguladı.

Vatandaşların tepkilerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin farklı inanç ve kültürlere karşı duyduğu saygının, toplumun huzurunu artırdığını belirtti. Türk halkının, inançları ne olursa olsun, herkesin eşit birer vatandaş olarak kabul edildiği bir ülke için mücadelesini sürdürdüğünü ifade etti. Bu bağlamda, ayrımcılığa karşı durmanın önemini vurgulayan Erdoğan, ülkenin her bir bireyinin, kimliğine bakılmaksızın özgürce yaşaması gerektiğini söyledi.

Geçmişte yaşanan çatışmaların ve ayrışmaların, günümüzde daha fazla barış ve adalet arayışına yol açtığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin bu süreçte üstlendiği rolü de anımsattı. Medeniyetler İttifakı Girişimi'nin, Türkiye ve İspanya'nın öncülüğünde başlatıldığını ifade ederek, bu girişimin 160'tan fazla ülkenin katılımıyla önemli bir platform haline geldiğini belirtti. Erdoğan, bu tür girişimlerin, insanlığın ortak barış arayışında önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, barış, adalet ve istikrar için Türkiye’nin elini taşın altına koymaya devam edeceğini ifade etti. Türkiye'nin insani yardım konusunda dünyada ön sıralarda yer aldığını ve Suriye, Ukrayna gibi ülkelerde savaş mağdurlarına kapılarını açtığını dile getirdi. Bu bağlamda, Erdoğan, uluslararası toplumun, Suriye'deki durumu göz ardı etmemesi gerektiğini belirtti. Ziyaretin, Türkiye'nin diplomatik çabalarının bir parçası olarak, ortak barış ve güven ortamının oluşturulmasına katkı sağlayacağına olan inancını yineledi.