Katolik Kilisesi’nde mayıs ayında yapılan Papalık Seçimi’nde göreve gelen Papa 14. Leo, Türkiye ve Lübnan’ı kapsayan ilk uluslararası ziyaretine bugün başlıyor. Bu ziyaret, Papa’nın yeni görevdeki ilk dış gezisi olması açısından büyük bir önem taşıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi davetlisi olarak ülkeye gelen Papa, başkent Ankara’da başlayacak resmi temaslarıyla, hem Türkiye ile Vatikan arasındaki ilişkileri pekiştirmeyi hem de dinler arası diyalogun önemini vurgulamayı hedefliyor. Bu, aynı zamanda Hristiyan toplulukları için de tarihi bir an olacak.
Papa 14. Leo, seyahatine Roma'dan özel bir uçakla başladı. ITA Havayolları'na ait Papalık arması taşıyan özel uçakla, yerel saatle 07.40’ta Roma Uluslararası Leonardo Da Vinci Havaalanı’ndan hareket etti. Uçakta, Vatikan Devlet Sekreteri Kardinal Pietro Parolin, Devletlerle İlişkiler Sekreteri Başpiskopos Paul Richard Gallagher gibi üst düzey yetkililerin yanı sıra 70’i aşkın gazeteci de yer aldı. Uçağın Ankara Esenboğa Havalimanı’na ulaşması beklenen saat ise TSİ 12.30 olarak belirlendi. Bu seyahat, Papa’nın, Hristiyanlık tarihindeki önemli figürlerden biri olarak, dünya genelindeki Hristiyan topluluklarına mesaj iletme fırsatı sunacak.
Papa 14. Leo, Ankara’ya ulaştıktan sonra ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret edecek. Burada, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk koyacak ve Anıtkabir özel defterini imzalayacak. Ardından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmi bir törenle karşılanacak. İki liderin baş başa görüşmesi, Türkiye ve Vatikan arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olacak. Bu görüşmelerin, hem ülkeler arasındaki diplomatik ilişkileri güçlendirmesi hem de Hristiyan ve Müslüman topluluklar arasında bir köprü oluşturması bekleniyor.
Papa 14. Leo, Külliye’deki resmi temaslarının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’na geçerek Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş ile görüşecek. Bu görüşme, dinler arası diyalog ve iş birliğinin teşvik edilmesi adına son derece önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Türkiye’deki farklı dini inançların bir arada yaşaması ve karşılıklı anlayışın geliştirilmesi açısından bu tür görüşmelerin büyük bir katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca, Papa’nın bu ziyareti, Türkiye’deki Hristiyan topluluklarının da kendilerini daha görünür hissetmelerine olanak tanıyacak.
Papa’nın resmi temasları kapsamında İstanbul’da da çeşitli etkinlikler yer alıyor. İlk olarak Harbiye’deki Saint Esprit Katolik Kilisesi’nde ruhani görevlilerle bir araya gelecek olan Papa, ardından Fransız Fakirhanesi’ni ziyaret edecek. İznik ilçesinde Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümüne ilişkin düzenlenecek ayine katılması ise, Hristiyanlık tarihi açısından büyük bir anlam taşıyor. Bu tür etkinlikler, hem tarihi bağların hatırlanmasına hem de farklı mezhepler arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayacak.
Papa 14. Leo’nun programı, 29 Kasım’da Sultanahmet Camisi’ni ziyareti ile devam edecek. Bu ziyaret, dinler arası diyalog açısından son derece sembolik bir anlam taşıyor. Ardından, Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’ni ziyaret ederek yerel Hristiyan topluluklarının liderleriyle bir araya gelecek. Fener Rum Patrikhanesi’nde de görüşmeler yapacak olan Papa, burada Fener Rum Patriği Bartholomeos ile ortak bir bildiri imzalayacak. Bu tür buluşmalar, farklı inançların bir araya gelerek ortak değerler üzerinde durmasına olanak tanıyacak.
Papa 14. Leo’nun bu ziyareti, Türkiye ile Vatikan arasındaki tarihi ilişkileri yeniden canlandırma potansiyeli taşıyor. Ziyaret, 1967’den bu yana Türkiye’ye gelen beşinci Papa olma özelliği taşıyor. Daha önceki Papa ziyaretleri, Hristiyan toplulukları ile Türkiye arasındaki bağları güçlendirmişti. Bu bağlamda, Papa 14. Leo'nun ziyareti, hem dinler arası diyalog hem de sosyal barış açısından önemli bir fırsat sunuyor. Bu tarihî ziyaret, sadece Hristiyanlar için değil, tüm Türkiye için bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti, yalnızca dini bir etkinlik olmanın ötesinde, diplomatik ilişkileri güçlendirmek ve toplumsal barışı sağlamak adına önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Farklı inançların bir araya geldiği bu tür ziyaretler, toplumlar arası anlayışın artmasına ve karşılıklı saygının pekişmesine katkı sağlayabilir. Bu ziyaretin, Türkiye ve Vatikan arasındaki ilişkilerin güçlenmesine ve dinler arası diyalogun öneminin bir kez daha vurgulanmasına zemin hazırlayacağı öngörülüyor.
Yorumlar
Toplulukla düşüncelerini paylaş
İlk yorumu sen yaz.