Ankara'nın Etimesgut ilçesinde meydana gelen bir olay, bölgedeki hayvan sahipliği ve güvenlik konularını tekrar gündeme taşıdı. 30 Kasım 2025 tarihinde, Öztürk ailesinin çocukları Efe ve Doğa, apartmanlarının önünde pitbull cinsi bir köpeğin saldırısına uğradı. Olay, aile üyelerinin alışverişten döndüğü esnada gerçekleşti. Çocukların zarar görmesi, hem ailede hem de sokak sakinlerinde büyük bir infiale neden oldu. Yaralanan çocuklar, sağlık ekipleri tarafından hızla Bilkent Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı ve tedavi altına alındı.

Ankara Valiliği'nin yaptığı açıklamaya göre, olayın ardından köpeğin sahibi Tuğçe Ö.E. gözaltına alındı ve hakkında adli işlem başlatıldı. Olayın ardından, saldırgan köpek belediye ekipleri tarafından karantinaya alındı. Bu süreçte, yaralanan çocukların sağlık durumları titizlikle takip ediliyor. Tedavi süreci devam eden Efe'nin yaraları daha ciddi görünürken, Doğa kısa süre içinde taburcu edildi. Kısa bir süre içinde, çocukların sağlık durumunun stabilize edilmesi, ailede bir nebze de olsa rahatlama sağladı.

Olayın ardından yapılan incelemelerde, Adem Öztürk'ün köpeğin sahibi hakkında daha önce 12 ayrı şikayet kaydı bulunduğunu öğrenmesi, durumu daha da karmaşık hale getirdi. Öztürk, köpeğin daha önce de başka insanlara saldırdığını belirtirken, bu durumun daha önce resmi makamlara bildirildiğini ifade etti. Öztürk, "En ağır cezayı alsın istiyorum. Olaydan sonra bizim canımız yandı. Başkalarının canı yansın istemiyorum," dedi. Bu tür olayların önlenmesi için daha sıkı önlemler alınması gerektiğini savunan Öztürk, köpeğin sürekli olarak çocukların üzerine atladığını ve bu durumun kendileri için tehdit oluşturduğunu söyledi.

Olayın etkileri sadece fiziksel yaralanmalarla sınırlı kalmadı; psikolojik etkileri de gözlemlendi. Adem Öztürk, çocuklarının yaşadığı travmanın, onların ruhsal durumlarını olumsuz etkilediğini dile getirdi. Kızı Doğa'nın gece boyunca kabus gördüğünü ve sürekli ağladığını ifade eden Öztürk, "Kızımın psikolojik durumu çok kötü. Gece boyunca sayıkladı. Bu olayı unutması çok zor olacak," dedi. Aile üyeleri, hastaneye gidemiyor olmalarının yanı sıra, yaşadıkları korku ve kaygının da etkisiyle zor günler geçiriyor.

Bölgedeki diğer sakinler de olaydan etkilenmiş durumda. Aynı apartmanda yaşayan Ömer Balcı, köpeğin daha önce kendisine de saldırdığını ve bu nedenle jandarmaya başvurduğunu ifade etti. Balcı, "Köpeğin buradan gitmesini istiyorum. Burada çoluğa çocuğa atlıyor," dedi. Bu açıklamalar, apartman sakinleri arasında köpek sahibiyle ilgili bir güvensizlik ortamı oluşturdu. Diğer komşular da, benzer tehlikelerle karşılaşmamak için köpeğin barındırıldığı yerin değiştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Olayın geçmişi, bölgedeki hayvan sahipliği ve kontrolsüz hayvan besleme konularını da gündeme getiriyor. Etimesgut'ta son yıllarda sokak hayvanları ile ilgili çeşitli sorunlar yaşanmıştı. Belediye ve ilgili kurumlar, bu tür olayların önüne geçmek için çeşitli önlemler almayı planlasa da, uygulamada yaşanan eksiklikler, daha fazla dikkat ve önlem alınmasını gerektiriyor. Hayvanların insanlara zarar vermemesi için sıkı bir denetim sistemine ihtiyaç olduğu aşikar.

Sonuç olarak, Etimesgut'ta meydana gelen bu korkutucu olay, sadece bir ailenin yaşadığı travmanın ötesinde, toplumda hayvan sahipliği ve güvenlik konularını yeniden sorgulamaya açıyor. Yaralanan çocukların durumu ve köpeğin sahibi hakkında başlatılan adli işlemler, benzer olayların yaşanmaması için bir dönüm noktası olabilir. Ancak, bu tür vakaların önlenmesi için toplumun her kesimine düşen görevler bulunuyor. Bu olay, hayvanların insan yaşamındaki yerinin tekrar değerlendirilmesine ve gerekli tedbirlerin alınmasına vesile olmalıdır.