Sabiha Gökçen Havalimanı, sadece uçuşların gerçekleştiği bir yer olmanın ötesinde, çevresindeki ekosistemi korumak amacıyla yaban hayatla mücadele çalışmalarına da ev sahipliği yapıyor. Havalimanı Meydan Otoritesi HEAŞ bünyesinde faaliyet gösteren Yaban Hayatla Mücadele Birimi, pist çevresindeki yaban hayat aktivitelerini kontrol altında tutarak, hem ekosistemi koruyor hem de uçuş güvenliğini sağlıyor. Bu birim, 7 gün 24 saat kesintisiz bir şekilde çalışarak, yaban hayvanları ve kuşların uçuş operasyonlarını tehdit etmemesi için çeşitli önlemler alıyor. Yaban hayvanlarının havalimanı çevresinde oluşturduğu riskler, uçuş emniyetini doğrudan etkileyebildiğinden, bu çalışmalar büyük bir önem taşıyor.

Yaban Hayatla Mücadele Birimi Şefi Hamza Ulu, yapılan çalışmaların detaylarını aktardı. Ulu, yaban hayvanları ve kuşların havalimanında oluşturduğu tehlikeleri göz önünde bulundurarak, bu sorunlara karşı etkili bir mücadele yürütmekte olduklarını belirtti. Uçuş emniyetinin, havacılığın en temel önceliklerinden biri olduğunu vurgulayan Ulu, bu konuda yürütülen mücadelede, yaban hayatın da korunmasının bir ilke olarak benimsendiğini ifade etti. Ayrıca, havalimanında yürütülen faaliyetlerin ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak yürütüldüğünü, uluslararası sivil havacılık organizasyonunun talimatlarının esas alındığını belirtti.

Ulu, Yaban Hayatla Mücadele Birimi’nin 86 personelle faaliyet gösterdiğini ve ekiplerin devriye araçları ile sürekli olarak pist çevresinde gözlem yaptığını belirtti. Biyologlar ve ornitologlar, günlük olarak kuş gözlemleri yaparak, havalimanı çevresindeki kuş türlerini, sayılarını ve davranışlarını analiz ediyor. Bu veriler, riskli alanların tespit edilmesinde büyük rol oynuyor. Yaban hayat aktivitesinin kontrol altına alınması için kullanılan teknolojik ekipmanlar arasında lazer sistemleri, sesli ve görsel kovucular yer alıyor. Bu ekipmanlar, doğaya zarar vermeden ekosistemi koruma ilkesine uygun olarak tasarlanmış.

Müdahale operasyonları sırasında, ekipler anlık gözlemlerle havalimanı çevresindeki yaban hayat aktivitelerini takip ediyor. Yaptıkları kuş gözlemleri ve devriye araçlarıyla pist çevresinde aktivite tespit ettiklerinde hemen harekete geçerek, yaban hayvanlarını güvenli bir şekilde uzaklaştırıyorlar. Ulu, bu süreçte personelin yüksek dikkat ve özveri ile çalıştığını belirtirken, standartlara uygun ekipmanların kullanımının da önemine dikkat çekti. Bu sayede, uçuş emniyetinin sağlandığını ve olası tehlikelerin önüne geçildiğini vurguladı.

Yaban Hayatla Mücadele Birimi’nin çalışmaları, sadece havalimanı emniyeti açısından değil, aynı zamanda çevre koruma açısından da büyük bir anlam taşıyor. Ulu, doğa dostu bir anlayışla havalimanı işletmeciliğini sürdürmenin hedefleri arasında olduğunu ifade etti. Bu çerçevede, bilimsel veriler ve teknolojik yenilikler kullanılarak, ekosistemle uyum içinde bir havacılık faaliyetinin sürdürülmesi amaçlanıyor. Yaban hayatın korunması ile uçuş emniyetinin sağlanması arasında bir denge kurmanın önemi, bu çalışmalarda öncelikli bir hedef olarak öne çıkıyor.

Sabiha Gökçen Havalimanı çevresindeki yaban hayatla ilgili yapılan bu çalışmalar, vatandaşların da dikkatini çekiyor. Havalimanının çevresinde yaşayan insanlar, yaban hayatın korunmasının önemini kavrarken, aynı zamanda uçuş emniyetinin sağlanmasını da önemsiyor. Bu konuda yapılan kamuoyuna yönelik bilgilendirme çalışmaları, vatandaşların konuyla ilgili farkındalığını artırıyor. Yaban hayvanlarının korunması ve uçuş güvenliğinin sağlanması, toplumsal bir duyarlılık gerektiriyor ve bu konuda herkesin üzerine düşen görevler bulunuyor.

Sonuç olarak, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yürütülen yaban hayatla mücadele çalışmaları, havacılık emniyeti ve çevre koruma açısından büyük bir öneme sahip. Yaban Hayatla Mücadele Birimi’nin 7/24 süren çalışmaları, havalimanının ekosistemle uyum içinde işlemesini sağlarken, aynı zamanda uçuş emniyetinin artırılmasına katkıda bulunuyor. Gelecek dönemde bu yaklaşımın daha da geliştirilmesi ve sürdürülebilir bir havalimanı işletmeciliği anlayışının benimsenmesi hedefleniyor. Bu bağlamda, doğa dostu yöntemlerin kullanılması ve teknolojik yeniliklerin entegrasyonu, havacılık sektöründe önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.