Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, uluslararası toplumu Gazze Şeridi’nde yaşanan yıkımın yeniden inşasında sorumluluk almaya çağırdı. Sisi, bu önemli günde Filistin halkının maruz kaldığı durumun dünya kamuoyunda daha fazla gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı. Gazze’de yaşanan savaşın yarattığı yıkımın yanı sıra, Filistin halkının onurlu direnişinin de altını çizen Sisi, bu direnişin tüm insanlığın dikkatini çektiğini ifade etti. Bu çerçevede, Mısır’ın Filistin davasına olan kararlılığını sürdürdüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Sisi, Filistin lideri Mahmud Abbas’a gönderdiği mesajda, Mısır’ın Filistin halkının haklarına ve topraklarına olan bağlılığını yineledi. Sisi, Mısır’ın her zaman Filistin davasının yanında olduğunu ve bu konuda destekleyici bir tutum sergilediğini dile getirdi. Filistin halkının topraklarına bağlılığını sürdürdüğüne ve haklarından vazgeçmediğine dikkat çeken Sisi, bu direnişin sembolü olan Filistin bayrağının önemine vurgu yaptı. Bu bağlamda, Filistin halkının tarihsel süreç içinde gösterdiği direnişin sadece bir mücadele değil, aynı zamanda bir onur meselesi olduğunu belirtti.

Sisi’nin açıklaması, sadece Gazze’deki durumu değil, aynı zamanda işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki durumu da kapsıyor. Cumhurbaşkanı, Filistin halkının yaşadığı acıların, sadece Gazze ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda bu bölgelerde de derin bir etkisi olduğunu vurguladı. Gazze’deki yıkımın yanı sıra, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki insan hakları ihlalleri ve baskıların da dikkat çekici olduğunu belirten Sisi, bu konuların uluslararası topluma daha fazla sorumluluk yüklediğini ifade etti. Filistin halkının yaşadığı zorlukların dünya genelindeki toplumları etkilediğini söyledi.

Bu durumun uluslararası düzeyde tartışılmasının, Filistin davasının önemini pekiştireceğine inanan Sisi, dünya ülkelerini bu konuda daha aktif bir rol oynamaya davet etti. Filistin halkının yaşadığı sıkıntıların yalnızca bölgesel bir sorun olmadığını, aynı zamanda küresel barış ve güvenlik açısından da büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Global bir dayanışma ve işbirliği çağrısında bulunan Sisi, bu bağlamda Filistin halkının haklarının tanınması gerektiğini belirtti. Mısır’ın bu konudaki kararlı duruşunun, diğer ülkeleri de benzer bir tutum sergilemeye teşvik edeceğini düşündüğünü söyledi.

Sisi’nin açıklamaları, sadece diplomatik bir tutumun ötesinde, Filistin halkının yaşadığı acılara duyulan derin bir empatiyi de yansıtıyor. Mısır’ın Filistin davasına olan desteği, tarihi ve kültürel bağları nedeniyle oldukça önemlidir. Sisi, bu bağlamda Mısır’ın bölgedeki rolünün güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Filistin halkının yaşadığı zorlukların tüm bölge için bir tehdit olduğunu ve bu durumun çözülmesi için uluslararası bir dayanışmanın şart olduğunu ifade etti.

Filistin halkının efsanevi direnişinin, sadece Filistin topraklarıyla sınırlı kalmadığını, dünya genelinde pek çok insanın vicdanında yankı bulduğunu dile getiren Sisi, bu direnişin bir simge olduğunu söyledi. Filistin halkının mücadelesinin, adalet ve özgürlük mücadelesi olarak algılanması gerektiğini vurguladı. Sisi, uluslararası toplumu bu direnişi desteklemeye ve Filistin halkının haklarını tanımaya davet etti. Bu bağlamda, Filistin halkının uluslararası düzeyde daha fazla görünürlük kazanmasının önemine değindi.

Sonuç olarak, Sisi’nin açıklamaları, Mısır’ın Filistin davasına olan bağlılığını ve Filistin halkının direnişinin tüm dünyada yankı bulduğunu ortaya koyuyor. Filistin halkının yaşadığı acılar ve zulüm karşısında uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerektiği vurgusu, global bir çağrı niteliği taşıyor. Mısır’ın tarihi ve kültürel bağlarıyla Filistin davasına olan desteği, bu mücadelenin daha geniş bir perspektifte ele alınmasına olanak tanıyor. Sisi’nin dile getirdiği bu mesajlar, dünya genelinde Filistin halkının haklarına dair bir farkındalık yaratma çabası olarak öne çıkıyor.