Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TUSAŞ), Mısır'ın başkenti Kahire'de gerçekleştirilen Mısır Savunma Fuarı'nda (EDEX 2025) insanlı ve insansız hava araçlarının ölçekli maketleriyle dikkat çekti. Bu etkinlik, TUSAŞ’ın Afrika pazarındaki varlığını pekiştirmek ve ürünlerini tanıtmak için önemli bir fırsat sunuyor. TUSAŞ, sadece hava araçları üretmekle kalmayıp, aynı zamanda bu ürünlerin pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine de büyük önem veriyor. Şirket, Afrika'daki 40'tan fazla ülke ile sürdürdüğü aktif görüşmelerle, savunma sanayisindeki etkisini artırmayı hedefliyor.

Son beş yıl içinde TUSAŞ, Afrika ülkeleriyle 14 farklı sözleşme imzaladı. Bu sözleşmelerin bir kısmı teslim edilerek başarılı bir şekilde tamamlanmışken, diğerlerinin teslimatları ise belirlenen takvimler doğrultusunda devam ediyor. Mısır'daki fuar, bu sözleşmelerin ve iş birliklerinin ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Afrika'da Türk hava platformlarının kullanımının artması, TUSAŞ'ın uluslararası pazardaki konumunu güçlendiriyor ve bu durum, Türkiye'nin savunma sanayisindeki büyümesine önemli katkılar sağlıyor.

TUSAŞ tarafından teslim edilen hava araçlarının yaşam döngüsü yaklaşık 25 yıl olarak öngörülüyor. Bu durum, araçların kullanıma alındığı ülkelerde TUSAŞ’ın sürekli bir varlık göstermesi anlamına geliyor. Şirket, Afrika pazarındaki ilk teslimatını 2022 yılında Tunus'a gerçekleştirmişti ve bu süreçte henüz başlangıç aşamasında bulunuyor. TUSAŞ’ın hava platformları, uzun yıllar boyunca bu ülkelerde operasyonel görevler üstlenerek, Türk savunma sanayisinin güvenilirliğini artıracak ve iş birliğini pekiştirecektir.

TUSAŞ’ın Afrika'daki ürün yelpazesi, ATAK Helikopteri, HÜRKUŞ Temel Eğitim Uçağı, ANKA ve AKSUNGUR insansız hava araçları gibi çeşitli platformları kapsıyor. Bu platformlar, Afrika ülkeleri tarafından başarıyla kullanılmakta ve yerel orduların operasyonel yeteneklerini artırmaktadır. Türk Hava Kuvvetleri'nin envanterine katılan HÜRJET, GÖKBEY ve ANKA III gibi yeni nesil platformların da devreye girmesiyle, Afrika pazarında daha fazla ürün çeşitliliği bekleniyor. Bu durum, TUSAŞ’ın Afrika'daki varlığını daha da güçlendirecektir.

Türk savunma sanayisi ürünlerinin Afrika'da rağbet görmesinin ardında birçok faktör bulunuyor. Sürdürülebilirlik, maliyet etkinliği, yüksek hizmet kalitesi, güvenilirlik ve siyasi bağımsızlık gibi unsurlar, bu ürünlerin tercih edilmesinde etkili oluyor. TUSAŞ, imzaladığı sözleşmelerle birlikte, Afrikalı kullanıcıların platform sayısını ve çeşitliliğini artırmalarına olanak tanıyor. Bu süreç, Türk savunma sanayisinin pazar payını artırmasının yanı sıra, uluslararası alanda daha fazla tanınmasına da katkı sağlıyor.

Baykar ve TUSAŞ’ın milli insansız hava araçları, Afrika'da 25'e yakın ülkede Türk savunma sanayi şirketlerinin imzasını taşımaktadır. Bu durum, sadece hava araçlarıyla sınırlı kalmayıp, elektro optik sistemler, mühimmatlar ve radar gibi pek çok farklı ekipmanın da ihracat fırsatlarını beraberinde getiriyor. Afrika ülkeleri, bu gelişmiş teknolojilerle ordularının operasyonel etkinliğini artırmayı hedefliyor. Türk savunma sanayisi, sunduğu yenilikçi ürünlerle bu pazardaki rekabet gücünü artırmakta ve yerel orduların ihtiyaçlarını karşılamakta önemli bir rol üstlenmektedir.

TUSAŞ, Afrika pazarında sadece ürün temini değil, aynı zamanda ülkelerin insan kaynağı ve altyapı gelişimine de katkı sağlamaktadır. Şirket, teslim edilen hava araçlarının pilotları ve teknik personelinin yetiştirilmesine yönelik programlar yürütmektedir. Ayrıca, bazı Afrika ülkelerinde mühendislik geliştirme laboratuvarları kurarak, yerel mühendislerin eğitimine destek olmaktadır. Bu laboratuvarlarda yetiştirilen mühendisler, ülkelerinde yeni mühendislerin yetişmesine de katkı sağlayarak, uzun vadede yerel sanayinin gelişimine yardımcı olmaktadır.

Türk savunma sanayisi, uluslararası pazardaki başarıları ve tamamlayıcı adımlarla Türkiye’nin Afrika başta olmak üzere global alandaki diplomatik çabalarına destek olmaktadır. TUSAŞ’ın Afrika’daki faaliyetleri, sadece ekonomik kazanımlar yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda bölgesel güvenliğin sağlanmasına da katkı sunmaktadır. Türk hava platformlarının bu denli yaygınlaşması, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini güçlendirmekte ve Afrika ülkeleriyle olan bağlarını derinleştirmektedir. Bu süreç, Türk savunma sanayisinin global ölçekteki büyümesine ve uluslararası alanda daha etkin bir oyuncu haline gelmesine zemin hazırlamaktadır.