Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Londra'da düzenlenen Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) etkinliğinde, küresel ekonomik durumu ve Türkiye'nin bu bağlamdaki konumunu değerlendirdi. Bakan Şimşek, dünya genelinde yaşanan belirsizliklerin ve korumacılığın arttığı bir dönemde, Türkiye'nin avantajlarının altını çizdi. Özellikle jeostratejik rekabetin önemine değinen Şimşek, Türkiye’nin ticaretinin büyük bir kısmının serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelerle gerçekleştiğini belirtti. Bu bağlamda, Türkiye'nin bu belirsizlikler karşısında daha dayanıklı olacağını ifade etti.

Bakan, Türkiye'nin savunma harcamalarının 2030 yılına kadar 6 trilyon doları aşabileceğini ve bu alandaki hazırlıkların önemine vurgu yaptı. Ayrıca, Türkiye'nin yeşil dönüşüm sürecine girmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Şimşek, fosil yakıt ithalatının ülke ekonomisine olan etkilerini de tartıştı. Türkiye'nin son 24 yılda bu alanda yaptığı harcamaların toplam borcunun iki katı kadar olduğunu belirterek, bu durumun sürdürülebilir bir ekonomik yapı için gerekliliğine dikkat çekti. Yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandığını vurgulayan Bakan, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin büyük olduğunu söyledi.

Şimşek, hükümetin uyguladığı makro istikrar ve reform programıyla Türkiye'yi daha güçlü bir ekonomiye dönüştürmeyi amaçladıklarını ifade etti. Düşük borçluluk seviyesinin sanayi, dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerine katkı sağlayacağını belirten Bakan, Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu vurguladı. Ekonomik büyüme hedefleri doğrultusunda, Türkiye'nin dünya milli gelirindeki payının artış gösterdiğini kaydetti. Ayrıca, İngiltere ile müzakereleri süren kapsamlı serbest ticaret anlaşmasının da bu büyümeye katkıda bulunacağına inandığını dile getirdi.

Bakan Şimşek, fiyat istikrarının sağlanmasının öncelikli amaçları arasında olduğunu belirtti. Enflasyonun birkaç yıl önceki yüksek seviyelerden bu yıla kadar önemli ölçüde gerilediğini ifade eden Bakan, gelecekteki hedeflerinin enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek olduğunu vurguladı. Bu hedefe ulaşmak için çeşitli adımlar attıklarını belirten Şimşek, enflasyonun yıl sonunda %31 civarına düşmesini beklediklerini ve önümüzdeki yıllarda bu oranı daha da azaltmayı planladıklarını açıkladı. Türkiye'nin ekonomik sağlığı için bu konunun kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Deprem bölgesinde yapılan harcamalar hakkında da bilgiler veren Bakan Şimşek, bu alanda yaklaşık 90 milyar dolar harcandığını belirtti. Deprem sonrası inşa edilen konutların sayısının artmasının yanı sıra, kira enflasyonunu düşürmek amacıyla sosyal konut projelerine de hız verileceğini söyledi. Kamu harcamalarında önemli bir disiplin sağlandığını ifade eden Bakan, tasarruf genelgesi kapsamındaki harcamaların bütçeye oranının düşürüldüğünü belirtti. Bu durumun, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir yaklaşım olduğunu dile getirerek, bütçenin verimli alanlara yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bakan, Türkiye'nin risk priminin 2023 ortasında 700 baz puan seviyesinden 240 baz puanın altına gerilediğini belirterek, bu durumun ekonomik istikrarı artırma çabalarının bir göstergesi olduğunu vurguladı. Ancak, yapılacak daha çok işin olduğunu da ekleyerek, Türkiye'nin demokratik standartlarını yükseltme ve hukuk devleti ilkesini güçlendirme konularında çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Bu çabaların, ülkenin uluslararası alandaki prestijini artıracağını düşündüğünü belirtti.

Son olarak, Bakan Şimşek, 2026'nın Cumhurbaşkanı tarafından bir reform yılı olarak ilan edildiğini hatırlatarak, bu süreçte kazanımların kalıcı olması için yapısal dönüşümlere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Türkiye'nin yüksek gelirli ülkeler grubuna girmesi için gerekli adımların atıldığını belirten Bakan, bu hedefe ulaşmanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve politik alanda da önemli reformlarla desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Reformların, Türkiye'nin gelecekteki ekonomik başarısı için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, toplumun her kesiminin bu sürece katkıda bulunmasını beklediğini dile getirdi.