Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Berlin'de Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında Türkiye-Almanya ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini vurguladı. Fidan, iki ülke arasındaki işbirliğinin güçlendiğini ve bu durumu, Almanya'nın üst düzey yetkililerinin Türkiye'yi ziyaret etmesiyle kanıtladıklarını belirtti. Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Türkiye ziyareti, ilişkilerin ivme kazanmasında önemli bir adım olarak değerlendirildi. Fidan, bu yeni ruhun her alanda işbirliğini derinleştireceği inancını taşıdığını ifade etti.

Fidan, Türkiye ve Almanya arasındaki ticaret hacminin 50 milyar dolardan 60 milyar dolara çıkma eğiliminde olduğunu açıkladı. Almanya'nın Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük ihracat pazarı olduğunu hatırlatan Fidan, iki ülke arasındaki karşılıklı yatırımları artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü dile getirdi. Gelecek yılın ilk yarısında düzenlenecek Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi Toplantısı ile enerji ve madencilik forumunun, ekonomik ilişkileri güçlendireceğini belirtti. Ayrıca, yenilenebilir enerji, yapay zeka ve dijitalleşme gibi alanlarda da işbirliği potansiyelinin yüksek olduğunu vurguladı.

Fidan, Almanya'daki Türk toplumu hakkında da olumlu değerlendirmelerde bulundu. Türklerin, Almanya'nın ekonomisinden bilimine, sanatından sporuna kadar birçok alanda önemli katkılarda bulunduğunu ifade etti. Bu başarıların, hem Türkiye hem de Almanya için bir gurur kaynağı olduğunu belirten Fidan, Türk-Alman işbirliğinin güçlü temeller üzerine inşa edildiğini ve bu temellerin her alanda derinleştirileceğini söyledi. Ayrıca, Almanya'da faaliyet gösteren iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geleceğini de sözlerine ekledi.

Toplantıda Türkiye-AB ilişkileri de gündeme geldi. Fidan, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde herhangi bir kriter bazlı sorun olmadığını, ancak sürecin ilerlememesi ve fasılların açılmaması gibi sorunların mevcut olduğunu belirtti. Bu noktada, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmesi gerektiğinin altını çizen Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki siyasi iradesinin yüksek olduğunu ifade etti. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi konularının öncelikli meseleler arasında olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin AB üyeliğinin stratejik hedef olmaya devam ettiğini belirtti.

Fidan, Avrupa güvenliğine ilişkin meselelerin de toplantıda ele alındığını kaydetti. Türkiye’nin, Avrupa Güvenlik Eylem Programı'na dahil edilmesinin önemine değinen Fidan, Türkiye’nin savunma sanayisindeki güçlü kapasitesinin Avrupa güvenliği için kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Silahlı kuvvetlerin bölgedeki tecrübesinin iki tarafın çıkarları doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Fidan, bölgesel ve küresel konuların da görüşüldüğünü, iki ülkenin birçok konuda ortak bir anlayışa sahip olduklarını belirtti.

Bakan Fidan, özellikle Balkanlar, Ukrayna ve Gazze'deki istikrarın hem Türkiye hem de Almanya için büyük önem taşıdığını vurguladı. Fidan, Gazze'de barış planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyerek, insani yardımların hızla bölgeye ulaşması gerektiğine dikkat çekti. Suriye’nin istikrarı konusuna da değinen Fidan, bu ülkenin ekonomik kalkınmasının hızlandırılması ve DEAŞ ile mücadelede yer almasının önemli olduğunu belirtti. Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade eden Fidan, burada atılacak adımların bölgesel barışa katkı sağlayacağını dile getirdi.

Fidan, Türkiye'nin terörle mücadelesinin de önemli bir konu olduğunu belirterek, Avrupa'nın bu konuda verdiği desteği takdirle karşıladığını ifade etti. PKK'nın sadece Türkiye'de değil, Irak, Suriye ve İran'da da bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Fidan, Almanya'da 14 bin civarında PKK mensubunun bulunduğunu hatırlattı. Terörü besleyen koşulların ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Türkiye’nin içindeki sürecin olumlu ilerlemesi durumunda, barışçıl çözümler için önemli bir fırsat sunacağını belirtti.

Sonuç olarak, Fidan, Türkiye ve Almanya arasındaki işbirliğinin her alanda derinleşeceğini ve bu ilişkinin Avrupa güvenliği için kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Türkiye'nin uluslararası ilişkilerdeki rolünün daha da güçlenmesi ve barışın sağlanması adına gerekli adımları atmaktan çekinmeyeceklerini belirterek, her iki ülkenin menfaatlerine uygun bir işbirliği için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.